Çakışma Nedeniyle Geçersiz Olan Ssk Hizmetleri Yeniden Geçerli Hale Geliyor

1/3/2011 tarihinden önce aynı süreler içinde hem Bağ-Kur (5510/4.1-b) kapsamında ticari faaliyet getiren bir iş yürüten, hem de hizmet akdine tabi olarak bir işveren yanında SSK (5510/4.1-a) kapsamında çalışan sigortalılar için önce başlayan sigortalılık statüsü geçerli sayılmış idi.

Yani, 17/6/2005 tarihinde limited şirkete ortak olan (A) kişisinin, limited şirket ortaklığı devam ederken 24/2/2008 tarihinde hizmet akdine tabi bir olarak bir işveren yanında SSK’lı olarak çalışmaya başladığı düşünüldüğünde, her ne kadar 24/2/2008 tarihinden itibaren SSK’lı olarak çalışsa bile önce başlayan ve hala devam eden (Bağ-Kur kapsamındaki) sigortalılık geçerli kabul edildiğinden, SSK kapsamında bildirilen hizmetler iptal edilmektedir.

1/3/2011 tarihinden sonra ise 5510 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinde 6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle birlikte aynı sürelerde hem Bağ-Kur, hem SSK kapsamında çalışmaları olan kişiler için, önce başlayan sigortalılık statüsünün geçerli kabul edilmesine ilişkin uygulamadan vazgeçilmiş ve önce de başlasa, sonra da başlasa her halükarda SSK’lı sigortalılık geçerli sayılmıştır.

Dolayısıyla 17/6/2005 tarihinde limited şirkete ortak iken 24/2/2008 tarihinde hizmet akdine tabi olarak bir işveren yanında SSK’lı olarak çalışmaya başlayan kişinin, Bağ-Kur ve SSK kapsamındaki çalışmalarının 1/3/2011 tarihinden sonra da devam ettiği düşünüldüğünde, 2011/Şubat ve öncesinde Bağ-Kur kapsamındaki sigortalılık, 2011/Mart ve sonrasında ise SSK kapsamındaki sigortalılık geçerli kabul edilmiştir.

SSK kapsamındaki sigortalılık statüsünde ödenen paraların Bağ-Kur kapsamındaki prim borçlarına aktarılması sırasında sadece sigortalı hissesine isabet eden kısmın aktarımı yapılmaktadır.

Aynı sürelerde hem Bağ-Kur, hem SSK kapsamında çalışması bulunan kişilerin Bağ-Kur kapsamındaki sigortalılıklarının geçerli olduğu durumlarda, SSK kapsamındaki hizmetlere ilişkin primlerin ödenmiş olmasına rağmen Bağ-Kur kapsamındaki primlerin ödenmemiş olması halinde, SSK kapsamındaki primler için ödenen paralar, aynı dönemdeki Bağ-Kur borcuna aktarılmaktadır.

Ancak yapılacak olan bu aktarım sırasında, evvelce hem sigortalı hem işveren hissesine ait primlerin tamamı aktarılır iken 2014/28 sayılı Genelge ile yapılan değişiklikle birlikte 20/10/2014 tarihinden itibaren yalnızca sigortalı hissesine ait sigorta primi ve işsizlik sigortası primlerinin (%14 + 1 = 15 lik kısmın) aktarımı yapılmaya başlanılmıştır.

Dolayısıyla, çakışan sigortalılık nedeniyle SSK kapsamındaki hizmetlerin iptal edilmesini müteakip, ödenen primlerin Bağ-Kur kapsamındaki prim borçlarına aktarılmasının ardından, SSK kapsamında ödenen sigortalı hissesine ait paralar Bağ-Kur kapsamındaki prim borçlarını karşılamayacağından, eksik kalan Bağ-Kur borcunun gecikme zammı ile birlikte ödenmesi gerekecektir.

Örneğin, çakışan hizmet süresi içindeki 2010/Mart ayında, sigortalının hem Bağ-Kur, hem SSK kapsamındaki prime esas kazancının 1.000,00 TL olduğu ve SSK kapsamındaki sigortalı hissesinin Bağ-Kur kapsamındaki prim borcuna aktarılacağı düşünüldüğünde;

Bağ-Kur kapsamındaki 1.000,00 X 34,5 / 100 = 345,00 TL’lik prim borcuna karşılık, SSK kapsamında ödenen 1.000,00 X 15 / 100 = 150,00 TL sigortalı hissesinin aktarımı yapılacağından, kalan 345,00 – 150,00 = 195,00 TL’nın sigortalı tarafından gecikme zammı ile birlikte ödenmesi gerekecektir.

SSK kapsamındaki primler ödenmemiş ise aktarım yapılamayacağından Bağ-Kur kapsamındaki primlerin tamamının gecikme zammıyla birlikte sigortalı tarafından ödenmesi gerekecektir.

Çakışan hizmet süresi içinde Bağ-Kur kapsamındaki sigortalılık statüsünün geçerli, SSK kapsamındaki sigortalılık statüsünün geçersiz olması ve SSK kapsamındaki primlerin de ödenmemiş olduğu durumlarda, Bağ-Kur kapsamındaki prim borçlarına aktarılacak bir paradan sözedilmesi de mümkün olamayacaktır.

Dolayısıyla çakışan hizmet süresi içinde SSK kapsamındaki prim borçlarının ödenmemiş olması halinde, Bağ-Kur kapsamındaki prim borçlarının tamamının gecikme zammı ile birlikte sigortalı tarafından ödenmesi gerekecektir.

Oniki aydan fazla Bağ-Kur prim borcu olanların sigortalılık sürelerinin durdurulmasına ilişkin yasa, çakışan hizmet süreleri ile ilgili uygulamada neler değiştirdi?

SSK kapsamında sigortalı olanlar için gerek sağlık hizmetlerinden, gerekse yaşlılık, emeklilik ve malullük aylığından yararlanılabilmesi için sigortalı bildiriminin yapılması yeterli olup, tahakkuk eden primlerin ödenmemiş veya eksik ödenmiş olması bu hizmetlerden yararlanılmasına engel teşkil etmemektedir.

Ancak Bağ-Kur kapsamında sigortalı olanlar için sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi 60 günden fazla prim borcunun olmamasına; yaşlılık, emeklilik ve malullük aylığından yararlanılabilmesi ise kendi sigortalılığından kaynaklanan prim borcunun bulunmaması şartına bağlanmıştır.

Bu bağlamda SSK kapsamında sigortalı olan kişiler adına tahakkuk eden primlerin ödenmemiş olduğu durumlarda dahi hem sağlık hizmetlerinden, hem de emeklilik aylığından yararlanılabilir iken, bu kişilerin aynı süreler içinde Bağ-Kur kapsamında sigortalı olduklarının ve Bağ-Kur kapsamındaki sigortalılık statüsünün geçerli olduğunun anlaşılması halinde, SSK kapsamındaki hizmetlerin iptalinin ardından ortaya çıkan Bağ-Kur prim borçları nedeniyle, bu hizmetlerden yararlanma imkanı da bir anda ortadan kalkmaktadır.

Hal böyle olmakla birlikte, Bağ-Kur kapsamında on iki aydan fazla prim borcu olanlar için 6645 sayılı Kanunla yapılan değişiklik, uygulamada yaşanan bu mağduriyeti de ortadan kaldırmıştır.

Şöyle ki, 6552 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle birlikte kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan Bağ-Kur’lu vatandaşlardan 2015/Nisan ayı da dahil olmak üzere on iki ay ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu borçlarını 31 Temmuz 2015 tarihine kadar ödememeleri veya ilgili kanunlar uyarınca yapılandırmamaları halinde sigortalılıkları durdurulacaktır.

Dolayısıyla aynı süreler içinde hem SSK, hem Bağ-Kur kapsamındaki sigortalı olan kişilerin Bağ-Kur kapsamındaki hizmetlerinin geçerli olduğu durumlarda, SSK kapsamındaki hizmetler iptal edilmeden Bağ-Kur kapsamındaki sigortalılığın durdurulması halinde, Bağ-Kur kapsamındaki sigortalılık ortadan kalkacağından hizmet çakışmasından da söz edilemeyecektir.

Haliyle 30/4/2015 tarihinden önce on iki aydan fazla Bağ-Kur prim borcu olan vatandaşların aynı süreler içinde SSK’lı hizmetlerinin de bulunması halinde, Bağ-Kur kapsamındaki sigortalılık geçerli olsa dahi, 6645 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin ardından Bağ-Kur kapsamındaki sigortalılık ortadan kalkacağından SSK’lı sigortalılık yeniden geçerli hale gelecektir.

Bu durumda, SSK kapsamındaki sigortalılık statüsü geçerli kabul edilen kişilerin, gerek sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek, gerekse yaşlılık, emeklilik ve malullük aylığından yararlanabilmek için Bağ-Kur kapsamında ödenmemiş veya eksik ödenmiş primlerin gecikme zammıyla birlikte ödenmesi durumu da ortadan kalkacağından, bu hizmetlerden herhangi bir ödeme yapmadan yararlanma imkanına kavuşulmuş olacaktır.

Gülbenk Müşavirlik

 

Test

Form Gönderimi

Tamam